AKYAKA ORMAN KAMPI
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Akyaka Orman Kampındayız.
Daha önce Akyaka’ ya geldiğimizde yol kenarında kalmıştık. Bu sefer kampı deneyeceğiz.
Kampta bizden başka karavan yok. Gecesi 40.- Elektrik alma durumumuz yok. Beğendiğimiz yere yerleşiyoruz.
Sevgilim yine dalış yapma peşinde. Hemen hazırlanıyor.
3 tane balık ile dönüyor. İşte bu akşamki yemeğimiz çıktı. Balığın yanına yapılan salata ve zeytinyağlı ile keyifle soframıza oturuyoruz.
Gece fırtına çıktı. Her yer uçuyordu. Sabah ise, sanki dün gece esen uğuldayan o değilmiş gibi, hava harika idi.
Sabah kahvelerimizi yattığımız yerde içiyoruz. Kahvaltıdan sonra yürüyüşe çıktık.
Kamp çok büyük bir alana yayılmış. Etraf oldukça temiz. İşletenler ile görüştüğümüzde, aslında gelenlerin etrafı çok pis bıraktıklarını, kampı temiz ve düzenli tutabilmek için çok fazla eleman çalıştırdıklarını anlattılar. Bir şeyler yiyip içebileceğiniz kapalı bir alan da mevcut. Fiyatlar da gayet makul.
Akyaka sokaklarında dolaşıyoruz. Hemen hemen her yer kapalı. Açık olan bazı yerlerden ise alışveriş etmeye cesaret edemiyoruz. Çünkü genellikle, iktisat yapmak için akşamları buz dolaplarının fişlerini çekiyorlar. Bu durumda aldığınız yiyeceklerin bozulup bozulmadığından emin olamıyorsunuz. Bu afiş tam benim hayata bakış felsefemi açıklıyor.
Bizim gibi, havayı güzel görenler dere kenarında oturmuş, çaylarını içiyorlar.
Ertesi sabah, bizi çevredeki köpekler uyandırdı. Bishop’a bir yığın arkadaş gelmiş oldu. Onlarla saatlerce koşturup oynadı.
Ormandan dağ çiçekleri topluyoruz. Renkleri olağanüstü, umarım dayanırlar. Bu arada kampta çalışanlar, ormanda ağaçları buduyor ve kurumuş olanları kesiyorlar. Biraz sonra içlerinden biri bize sesleniyor.
Bizim hayvanları çok sevdiğimizi ve onları beslediğimizi görmüşler.
Budama sırasında bir bukalemun bulmuşlar. ” Eve götürmek ister misiniz?” diye soruyorlar. Kışın ormanda hayatta kalma şansının azaldığını anlatıyorlar.
Nefis bir yaratık, çok da uysal. Onu okşamamıza hiç ses çıkartmıyor, hatta bundan hoşlanıyor gibi gözüküyor.
Ne yazık ki biz eve dönmüyoruz. Karavanda bu hayvanla ne yaparız diye düşünüyoruz. Sonunda onun doğada kalmasının en doğrusu olduğuna karar veriyoruz.
Akyaka Orman kampında geçirdiğimiz 3 gün, bize çok iyi geldi.
Hep söylediğim gibi, biz yazın seyahate çıkmıyoruz. Bütün bu gezdiğimiz yerler yazın nasıl olur bilmiyoruz.
Belki de, kimse yokken her yer çok güzel gözüküyordur….
1 Yorum
Resimler silinmiş ne yazık ki :/