ATALIK BUĞDAYDAN ÖĞÜTÜLMÜŞ ORGANİK UN
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
Geçtiğimiz kış atalık Şahman ve Köse buğdayı yetiştirdiğimizi, daha önce yazmıştım.
Hasadımızı yapmış, buğdaylarımızı çuvallamıştık. https://thingstolife.com/atalik-bugday-yetistirme-seruveni/
Bu kadar doğal yetiştirdiğimiz buğdayları un haline getirmek için de, eski taş değirmen aradık. Ne yazık ki bu değirmenlerden çok fazla kalmamış. Sonunda Kınık ilçesinin Musacalı köyünde bir değirmen bulduk.
Musacalı 71 haneli bir köy. Köyde , 22950 dekar araziyi borulu, basınçlı sistemle sulamak için dev bir baraj yapılıyor.
79 metrelik gövde yüksekliğine sahip olan baraj, 25 milyon metreküp su tutabilecekmiş. Modern sulama ile birlikte, çevrede yetiştirilen ürünlerde de çeşitliliğe imkan verecek olan bu baraj, 2022 yılında hizmete açılacakmış.
Eskiden köy civarında 9 tane taş değirmen varmış. Ne yazık ki şimdi sadece bir tane kalmış.
Sahibi olan Seyfettin Bey, geçen yıl covid-19 yüzünden eşini kaybetmiş. Çocukları şehre taşınmışlar. Burada tek başına yaşıyor. Değirmencilik dede ve baba mesleği. 400 yıllık bir değirmen burası. Eskiden su ile çalışıyormuş, şimdi ise elektrik ile çalışıyor.
Değirmen, korunması gereken varlık ilan edilmiş. Baraj tamamlandığında, eski çarkların modernize edilip, değirmenin yeniden su ile çalışacağını anlatıyor.
Çevre inanılmaz güzel. Değirmene su taşıyan eski kanalların olduğu yere çıkıyoruz.
Buğdayımızın şimdilik sadece 50 kg.lık bir çuvalını un haline getireceğiz, çünkü buğday olarak saklamak çok daha kolay.
Yukarıdan çuval ile dökülen buğdaylar, Foça taşından yapılmış taşlar arasında ezilerek un haline geliyor.
Bu işlemi oldukça yavaş yapmak gerekirmiş, yoksa unlar yanarmış. 100 kg. buğday yaklaşık 1 saat 15 dakikada öğütülüyor.
Unlar aşağıdaki hazneye akmaya başladı bile.
Biz heyecanla unumuzun akışını izlerken, Seyfettin Bey bize çay demlemişti bile. Yanında ikram edilen, bu yöreye ait mantar kavurma da çok lezzetliydi.
Sıra geldi unumuzun tadına bakmaya.
Demek doğal un tadı böyle oluyormuş.
Şimdiye kadar kullandığımız unlar neydi o zaman?
Yepyeni şeyler öğrendim, harika bir gün geçirdim.
Umarım bu değirmen de diğerleri gibi yok olmaz. Seyfettin Bey’ den sonra işi devam ettirecek kimse yok.
Değirmen ne olacak? Şimdilik bu sorunun cevabı yok 🙁
Eve gelince, kardeşim unları koyacağımız çuvalları dikti.
Üzerlerine şirket kaşelerimizi bastık.
Hiç bir şekilde ilaçlama yapılmadan, 100 yıllık şahman ve köse buğdayından üretilmiş, taş değirmende ruşeym-i ayrılmadan öğütülmüş unlarımız, artık satışa çıkmaya hazır.
Denemeyi unutmayın ………..