BODRUM KÖYLERİ
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Ayrıca çok güzel bir uygulama yapmışlar. Lobide bulunan çay, kahve, su makinalarından gün boyu ücretsiz olarak yararlanabiliyorsunuz.
Zaten hiç anlamam, işi sadece çay kahve satmanın dışında olan yerlerde neden çay kahvenin ücretli olduğunu.
Bir fincan çayın fiyatı neredeyse bir paket çay kadar. Ne kadar içebilir ki bir insan.
Tahmin ettiğim gibi İstanbul’ lu bir aile işletiyor burayı. Yeşilköy’ de restaurantları varmış. Kaçmışlar İstanbul’ dan. Çok da iyi yapmışlar.
Kahvaltıdan sonra, arazi bakmak üzere yola koyuluyoruz.
İlk istikamet Mazı-Mumcular tarafı.
Yolda çok hoş bir emlakçı gördük, hemen durduk. Diğer emlak ofislerine göre çok hoş dekore edilmişti. Bizi Kocalar Emlak’a yönlendirdiler.
Hüseyin, genç yaşına rağmen inanılmaz düzenli çalışıyor. Her şeyin fotokopisini çekip dosyalayıp, üzerine de kartını iliştirip bize veriyor.
Öğle yemeği için her zaman olduğu gibi Yalıkavak’ ta kasap Yahya’nın yerine gidiyoruz. Kamp çadırlarına bile servis yapan bir kasap bu. Zaten biz de yıllar önce böyle tanışmıştık.
Öğleden sonra, kaldığımız oteldekilerin tavsiyesi üzerine Dağbelen Köyüne yöneliyoruz.
Burası Yalıkavak’ ın hemen üzerinde. Açıkçası köye çıkan yol ayrımının kenarından yıllardır geçip gitmeme rağmen hiç buraya uğramamışım.
Kıvrıla kıvrıla tepeye çıkıyoruz. Her tarafı dağlarla çevrili bir vadi burası. Daha doğrusu, köy tepede ama aşağıdaki vadi inanılmaz.
İşte buraya bayıldım.
7 dönüm arazi 600.000.- isteniyor. Kendinizi adeta cennette gibi hissediyorsunuz. Duyulan tek ses kuşlar. Telefon bile çekmiyor. Arazinin etrafı duvarlarla çevrili.
Görüşmek için, arsa sahibinin adını ve telefonunu alıyoruz.
Köyün sakinlerine veda edip, akşamüzeri kahvelerimizi içmek için, Ortakent’ e arkadaşlarımızın evine gitmek üzere yola koyuluyoruz.
****Ne yazık ki arsa sahibi burayı satmak üzere İstanbul’ lu biriyle anlaşmış ve kapora almış
Neyse kısmet değilmiş.
Biz de yeni yerler bakarız artık.
Yola ve aramaya devam……….