ÇANDARLI – ALİAĞA
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Sabah 10.30 gibi yola çıktık.
İzmir-Dikili-Bademli -Denizköy hattını takip ediyoruz.
Saat 12.30 gibi Çandarlı’ ya geldik.
Sahile park edip yemek yenecek yer aramaya başladık. Sonunda Çandarlı’nın gerçek adını taşıyan bir lokantaya oturduk.
PİTANE
Pitane Adı Nereden Geliyor ? Sayın Bilge Umar Pitana kelimesini Luvi/Pelasgos dilinde “Suyu bol olan yöre” olarak adlandırmaktadır. Hitit belgelerinde adı geçen Pitassa yani P(a)-ida-(a)ssa kentinin anlamı da “Suyu bol olan kent” demektir.
Son derece lezzetli olan yemeğe 28₺ ödedik. Daha sonra kalacak bir yer aramaya başladık.
Bir orman yoluna saptık, amacımız yarımadanın karşı ucuna geçmek.
Sonunda tam burunda tam bitmemiş ya da açılma hazırlıkları yapan bir tesis bulduk.
Sevgilim burada kalıp kalamayacağımızı sormak için adamlarla konuşmaya gitti. Bizde Bishop ile arabada beklemeye başladık…
Hayır ! Burada kalamıyoruz. Buranın ne olduğunu bile tam anlayamadık. Çok geniş bir orman arazisinin içinde garip bir yer………….
Etrafta mafya kılıklı adamlar var. Bir tesis ama, para ödenerek bile kalınamıyor ????????
Vazgeçip geri dönüyoruz.
Yolda Aliağa’ da gemi sökümü mallarını satan bir yere uğruyoruz. Aklınıza bir gemiden çıkması muhtemel ne gelirse burada satılıyor. Lumbozlara bayıldım.
Doğrudan İstanbul’a gidiyor olsaydık, mutlaka arabayı doldurmuştum bile. Ama seyahatimiz devam ediyor, daha gezecek yerler var.
Assos’a gitmeye karar veriyoruz.