ESKİŞEHİR – ODUNPAZARI

Saat 09:00 İstikamet Eskişehir.

Eskişehir’e yıllardır gelmiyordum. Gidenler şehir hakkında çok olumlu şeyler anlatıyorlar. Bakalım biz beğenecek miyiz?
149561.inci kilometrede benzin alıyoruz. 213,06 ₺

Nihayet Eskişehir’deyiz.

Öncelikle Odunpazarı‘nı görmek istiyorum. Burası şehrin ortasında, çok güzel restore edilmiş bir ilçe. Eğer yanılmıyorsam, zaten toplam 3 ilçesi var Eskişehir’in.

Karavanı bir otoparka bırakıp, sokakları dolaşmaya başlıyoruz.

          

 

         

 

 

Acıkınca temiz ve hoş görünen bir yere giriyoruz. Çok keyifli dekore etmişler.

Gözlemeleri harika. Genç bir  karı koca işletiyor. Yeni açmışlar. Daha önce bir kere İstanbul’a gezmeye gelmişler. İstanbul ve Eskişehir hakkında sohbet ediyoruz. Karavanla konaklayacak yer soruyoruz. Burada bir karavan kamp olmadığını ama belki Kent Park ta konaklayabileceğimizi belirtiyorlar.

Gözleme ve ayranlara 15,50₺ ödüyoruz.

      

 

Tekrar sokaklardayız.

             

Atlıhan El Sanatları çarşısını geziyoruz. Lüle taşı bir yüzük alıyorum. 15 ₺

      

 

Kahve içmek için keyifli bir yer ararken ara sokakların birinde Hafız Ahmet Efendi Konağını görüyoruz.

         

 

Evin şu anki sahibi Gülşen Hanım. Burada yalnız yaşıyor. İki oğlu uzaklarda. Kuşaklar boyunca kendilerinde olan lületaşı bastonu gösteriyor gururla.

                                  

Bahçenin her köşesi görülmeye değer. Ayrıntılar inanılmaz.

Yanında lokumuyla, tam olması gerektiği gibi zarifçe ve zerafetle sunulan kahvelere 10₺ ödüyoruz ve konaklayacak bir yer bulmak amacıyla Gülşen Hanım’a veda ediyoruz.

           

Sonunda Kentpark’dayız. Gece burada konaklayıp, konaklayamayacağımızı soruyoruz otopark görevlisine. Park Müdürü ile görüşmemiz gerektiğini söylüyor.

                       

Bu arada hava ısınmış durumda. Üstümü değiştiriyorum ve Park müdürünü görmek amacıyla parka giriyoruz.

Şehrin içinde bir cennet yaratılmış. Yeşil alanlarıyla, kafeleriyle, Porsuk nehri kenarında oluşturulan plajıyla, havuzlarıyla gerçekten bir cennet.

Parka hayvanları sokmuyorlar. Önceleri yadırgadıysam da, sonra hak veriyorum. Kimse hayvanının pisliğini toplamayacağından bir süre sonra, çimler oturulmaz hale dönüşürdü.

Müdür konuya son derece kibar yaklaşıyor. Elektrik de dahil olmak üzere 20₺ park parası ödüyoruz.

      

 

      

 

                       

Akşam için barlar sokağını tavsiye ediyorlar. Karavanımızı ve köpeğimizi otoparka bırakıp, Kentparkın oradan tramvaya biniyoruz. Biletlere 10₺ veriyoruz. Durakları çok modern.

      

 

Önce yemek yiyoruz, sonra barlar sokağına gidiyoruz. Yemeğe 27,50₺, içkilere 42₺ ödüyoruz.
Ortalık cıvıl cıvıl. Her tarafta bir üniversite şehri olduğunun etkisi hissediliyor.

Artık dönüp yatma vakti.
Yarın devam ederiz.