ISLAK MEKANLAR

Islak mekanlar diye bir anlayış var nedense.
Bu deyimle mutfak, tuvalet ve banyolar kastediliyor. Sanırım yerlere sürekli bir şeyler döküldüğü için böyle bir isim vermişler. Yoksa kimse mutfağının ortasına bir kova su boşaltmaz.

Bu ıslak mekanlara malzeme bakmak için gittiğinizde, olmazsa olmaz olarak size sunulan şey ise seramikler. Yerler için seramikler, duvarlar için seramikler. Üstelik bunlar birbirine kombine edilmek üzere, özel olarak üretilmiştir. Seramik olmazsa mermer, ya da daha kötüsü mermer taklitleri.

Son zamanlarda ise BTB denilen malzemeler türedi. Hani eskiden apartmanların dışına kaplanırdı. Çeşitli renklerle de desen oluşturulurdu. Hatta bazılarında apartmanın yapılış tarihi bile bu malzemelerle, döşeyen kişinin hünerine bağlı olarak yazılırdı.
Bense, bu malzemelerden nefret ediyorum. Banyoların ıslak soğuk mekanlar olmasını istemiyorum.
Bana göre banyolar sadece yıkanmak, acele bir duş almak için değil, keyif yaşamak için oluşturulmuş yerler olmalı.

Kendi yaşayacağım mekanları yapmaya başladığımdan beri, bu alanları farklı tasarlıyorum.
Öncelikle, hiç bir zaman duvarlarda seramik ya da türevi bir malzeme kullanmadım. Eskiden bu işler daha zordu. Boyanın içine çeşitli malzemeler katıyordum. Sonra sıvayı keşfettim. Kaba halde bırakılmış sıva, bence inanılmaz farklı bir etki bırakıyor. Zaten tezatlıklar her zaman ilgimi çekmiştir. Laf aramızda aynı yöntemi giyinirken de kullanmayı severim. Çok feminen kıyafetlerle, androjen aksesuarlar veya ayakkabılar kullanmak farklılık yaratır.
Neyse konumuz ıslak alanlar, oraya geri döneyim.
Dediğim gibi duvarlarda , bu işler için diye tasarlanan malzemeyi kullanmaktan vazgeçeli çok oldu. Yerler de ise, kendi banyom ve mutfağım için her zaman ahşabı tercih ettim. Şu parke diye satılan uyduruk malzemeler değil elbette. Benim ahşaptan anladığım, hani eski anneanne, babaanne evlerinde döşeli olan, rabıta dediğimiz, gerçek ahşaptan söz ediyorum.

İyi uygulanmış bir cila ile, başına hiç bir şey gelmeyeceğini deneyimlerimden biliyorum.

                     

Bu evde ise, yine kendi banyom için, duvarlarda içine izolasyon malzemesi karıştırılmış dış sıva , yerlerde ahşap kullandım.

Misafir tuvaleti ve misafir odası banyosu için ise: Duvarlarına badana yapıp, yerlerine eski çiniler döşedim.  Bence ilginç oldu.

Bu arada bütün bu işler için asla fazla para harcamıyorum. Gördüğünüz gibi üzerinde metrekare fiyatı yazıyor, Bauhaus’ dan alınmıştır. Önce seçtiğim malzemelerin fotoğraflarını çekip, ondan sonra tasarıma göre karar veriyorum.

Bu mekanları ıslak mekanlar olmaktan çıkarıp daha sıcak, daha keyifli kılmak için de tezgahlarında ve aydınlatmalarında farklı bir şeyler denedim. Ama bu bir daha ki yazının konusu olsun.

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Gönül Gökalp

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Hızlı yorum için giriş yapın.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başka Yazı Yok

Kayıt Ol

VEYA

Zaten üye misiniz? Giriş Yap

Giriş Yap

VEYA

Henüz üyeliğiniz yok mu? Kayıt Ol

close

Bültene Kayıt Ol

About Us

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry’s standard dummy text ever since the 1500s, when an unknown printer took a galley of type and scrambled it to make a type specimen book.

It has survived not only five centuries, but also the leap into electronic typesetting, remaining essentially unchanged.