KARAVAN ARKASINA MOTORSİKLET

Çekme karavan mı yoksa motokaravan mı tartışması çok yapılır.

Ben şöyle düşünüyorum. Eğer bir yerde uzun süre konaklı yorsanız çekme karavan mantıklı, ama çok sık yer değiştiriyorsanız, yani gezgin bir karavancı iseniz  motokaravan daha mantıklı. Biz bu mantıkla tercihimizi motokaravandan yana kullanmıştık.

Motokaravan kullanmanın bizim için tek  handikapı ise, bir yerde konakladığımız da, her şeyi baştan düşünüp  alışverişimizi ona göre yapmak gerekmesi. Yoksa sigara almaya gitmek için bile karavanı yerinden kaldırmak gerekiyor.

Karavanı ilk yaptırdığımızda ileride arkasına bir motorsiklet alırız diye düşünüp bir taşıma rampası yaptırmıştık. Fakat ne alacağımıza bir türlü karar verememiştik.

Bayram öncesi yola çıkmadan bu işi çözmeye karar verdik.

İstediğimiz şey, karavanın arkasında rahatlıkla taşıyabileceğimiz ağırlık ve ebatta olması, ikimizi de taşıyabilmesi, rampada zorlanmaması ve tabii ki de fiyatının uygun olmasıydı.

Önce internette araştırdık, sıfır ve ikinci el fiyatlarını taradık. Hatta gözümüze kestirdiğimiz bir iki tanesine gidip baktık bile.

   

Sonunda, (açıkçası belki de motorlar hakkında çok fikrimiz olmadığından ) nasıl kullanıldığını bilmediğimiz ikinci el bir motorsiklet yerine sıfırını almaya karar verdik.

Evet ama hangi marka? hangi tip?

Evimizin civarındaki motorsiklet bayileri ile görüşüp, açıkça neye ihtiyacımız olduğunu anlattık. Scooterlar küçük tekerlekli olduklarından dolayı listemizin dışında kaldı.  Çünkü biz bu motoru Kozak yaylasında, köy yollarında da kullanmak istiyoruz. Bu yüzden tekerlek ebadının daha büyük olması gerektiğini düşünüyoruz.

Sonunda bizim işimizi görecek olanın bir CUB olduğuna karar verdik. Bu arada CUB “Cheap Urban Bike” yani ” ucuz şehir bisikleti” demekmiş. Aslında, “moped” olarak adlandırılan iki zamanlı motorların yerini alması için üretilmiş bir araçmış.

Avantajları:

-Fiyatının ucuz olması

-Yakıt ekonomisi

-Ucuz parça

-Scootera göre daha dayanıklı

-Büyük çapta tekerlekler sayesinde daha dengeli

-Vitesli olması dolayısı ile daha verimli

-Basit olduğu için daha az sorun

Dezavantajı ise sürat yapmaması imiş. Zaten bizim de sürat yapma gibi bir derdimiz yok.

Peki CUB ama hangi marka?

Lafı fazla uzatmayalım, sonuçta otomatik vites bir RKS NEXT 100 aldık.

Satın alma işlemini de internetten yaptık. Hemen o akşam eve teslim ettiler. Top case’ i de hediye ettiler.

Uzunluğu 1890 mm. Genişliği 675 mm. Ağırlığı ise 95 kg.

Ertesi gün plaka işlemleri yapıldı. Ruhsat ve plaka için 300.- civarında bir para ödedik. Motorlu taşıtlar vergisi 139.- , zorunlu trafik sigortası  470.-

Aslında motoru almadan önce bir bayi bize şöyle söylemişti. 50 cc. motorlar MTV’ den muaf mış ve B tipi ehliyet ile kullanılabiliyormuş. Herkes 50cc. motor alıp, orjinal bir parça değişikliği ile 80 cc. haline getiriyormuş. Böylece vergi ödemiyor larmış. Ama biz bu yolu tercih etmedik.

Geldik en önemli bölüme, motoru karavanın arkasındaki rampaya bağlamaya. Bu işi de güvenli bir şekilde hallettik.

Artık yola çıkmaya hazırız. Kasklarımızı da aldık mı bu iş tamam bence.