KIYIKIŞLACIK – IASOS

Akşamüzeri Bodrum’ dan ayrıldık.

Fakat bu saatten sonra çok ileri gitmek istemiyoruz. Yakınlarda neresi var diye internetten bakıyorum.

Kuyucak hoş gözüküyor.
Ama gidince hiç de öyle olmadığını görüyoruz.
Bütün kıyı kapatılmış. Doktorlar ve Adabükü siteleri sahile ulaşmayı tamamen imkansız hale getirmiş.

Geri dönüyoruz.

Yol boyunca pamuk tarlaları arasından geçiyoruz.

 

Yol kenarında Kıyıkışlacık – İasos levhasını görüp sapıyoruz.

 

 

Hoş bir yere benziyor. Karavanı su kenarında bir yere park edip, etrafı dolaşmaya çıkıyoruz.

Yürüdükçe kıyıların inanılmaz pis olduğunu görüyoruz. Arka tarafta 200 haneden oluşan bir yazlık site varmış. Köyde bile o kadar ev yok.

 

Köyün geçim kaynağı, balıkçılık ve zeytincilik.

Köyde kalınacak bir kaç tane pansiyon var.

Milas’ a 30 km. uzaklıkta.

Surlar, su kemerleri, mezarlar ve balık pazarı müzesinin bulunduğu antik kent İasos, Kıyıkışlacık köyü içindeki bir yarımadada yer alıyor. Buradaki en eski yerleşimin M.Ö. 3000 yıllarında olduğu, yapılan kazılarda ortaya çıkmış.

Bir zamanlar, Liman ağzında bulunan mendirek kulelerinin arasına zincir gerilerek, deniz trafiği kontrol edilirmiş.

Yemek için bir yer ararken küçücük bir yer dikkatimizi çekti.

Burada görmeyi beklemediğim bir dekora sahipti. Her şeyden önce duvardaki bir rafta kitaplar vardı.

Biraz sonra burayı işleten Harun ve Tuğçe ile tanıştık.
Harun yardımcı yönetmen, Tuğçe ise sinema-TV mezunu imiş. Bir kaç yıl önce buraya yerleşmişler.
Konuşmalar sırasında yazları hareketli olduğunu ama, kışın yapacak hiç bir şey olmadığını öğreniyoruz. Allahtan birbirlerine yetecek bir çift olduklarını düşünüyorum.

Sosis- patates ikilisinin eşliğinde biralarımızı içiyoruz. Gece sakin başlıyor ama, sonra işler değişiyor.

Cıstak cıstak sesleri içinde bangır bangır bağıran bir araba türüyor. Belki 1 saat boyunca sahil şeridinde ileri geri gidip geliyor.

Sabah erkenden kaçıyoruz.

Bence burada hiç bir şey yok. Doğal hali çok güzel olan bu sahilin nasıl bu kadar çirkin hale getirilebildiğine şaşıyorum.

Söke Novada Outlet’te yemek yedik.
Çok ilginç. Otopark alanında ” Aile Otoparkı” olarak ayrılmış bir bölüm var.
İzmir’deyiz. Karavanımızın elektrik sisteminde bir şeyler yanlış gözüküyor. Baktırmamız gerekiyor.

Dolphin Karavan’a uğruyoruz. Ama sorun ne yazık ki hemen halledilecek gibi gözükmüyor. Arabanın burada kalması gerekiyor. Allahtan sevgilimin kız kardeşi İzmir’ de yaşıyor.

Karavanın tüm eşyasını koliler yaparak, Onların iş yerlerinin deposuna boşaltıyoruz. Ertesi sabah karavanı götürüp, elden geçirmek üzere bıraktık.
Aklımız karavanımızda kalarak uçağa atlayıp İstanbul’a dönüyoruz.

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Gönül Gökalp

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Login for fast comment.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

No More Posts

Register

OR

Do you already have an account? Login

Login

OR

Do not you have an account yet? Register

close

Bültene Kayıt Ol

About Us

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry’s standard dummy text ever since the 1500s, when an unknown printer took a galley of type and scrambled it to make a type specimen book.

It has survived not only five centuries, but also the leap into electronic typesetting, remaining essentially unchanged.