KOZAKTA YILIN SON GÜNÜ
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Kozak yaylasına, gelecekteki evimize gidiyoruz.
Ne yazık ki kalamayacağız. Bu sene sona ermeden yerimizi bir kere daha görmek istiyoruz sadece.
İşte kapımızın önündeyiz.
Ne yazık ki fırtınada kavak ağaçlarımızdan biri devrilmiş. Bahçe duvarlarının üzerindeki ağaç çitlerin bazılarında da problem oluşmuş durumda.
Araziye bakan Halil abiden aldığımız bilgiye göre, ağaçlarımız budanmış, yakacak odunlarımız kesilip istiflenmiş.
Kozalaklar da bu sene iyi mahsul verecek gibi gözüküyor. Mart ayında kozalak toplamaya geleceğimizi söyleyerek ayrılıyoruz araziden.
Uğramak istediğimiz bir yer var. Yaşar Usta ve Fatma Hanım.
Allah nasip eder de, evimiz bitip, burada sürekli yaşamaya başlarsak, bizimle kalacak olan karı koca onlar.
Bizi evlerinde bekliyorlar.
Yemekler hazırlamışlar, daha iyi ağırlayabilmek için koşturup duruyorlar.
Yaşar Usta hiç boş durmaz, sürekli bir şeyler üretip durur. Şimdi de dondurma yapmaya merak sarmış. Her meyveden denemiş neredeyse. Kuruttuğu üzümleri, kekik ile tatlandırma sına ise bayıldım.
Evlerindeki yüklük beni çocukluğuma götürdü. Bilmiyorum hatırlayan var mı ama, benim doğduğum evde, her yatak odasında bu yüklüklerden vardı. Bir bölümünün içi çinko ile kaplı idi. Orası şimdiki ebeveyn banyolarının ilkel hali gibiydi. Odadan çıkmadan, banyo yapabilmek içindi.
Ne kadar gerek yok desek de bizim için hazırladıkları yollukları karavana taşıdılar.
Şimdi bu sıcacık, samimi insanlara veda etme vakti. Yeni yılı İstanbul’da evimizde karşılamak istiyoruz.
Bergama’ya geldik. Bergama Kültür Merkezi’nde ki Bahadır’dan da İstanbul’a götürmek için baklava alacağız. Ve her zaman ikram etmeyi unutmadığı o güzel kahvesini içeceğiz.
Her şey tamam. İstanbul’a dönmeye hazırız.
Neredeyse 4 aydır yollardayız.
Evde bizi bekleyen bir kedimiz var. Şimdi biraz da evde kalıp onun gönlünü alma vakti.