KUMAŞ BOYAMA

Covid yüzünden yeni yeni hobiler ediniyoruz, zorunlu olarak.

Ahşap boyama, örgü, dikiş, bahçe işleri derken, yeni merakım kumaş boyama.

Yeni merakım diyorum ama, hatırlıyorum da çocukluğumda, kuzenlerim t-shirtlerini büke büke kıvırır, iple bağlar ve boya dolu kazanın içine atarak kaynatırlardı. Çok özendiğim için annem de benim için bir tane yapmıştı.

Hala var mı bilmiyorum ama, Boyner bir aralar t-box markası adı altında, kutulara sıkıştırılmış, bu tarz ürünler satmıştı.

Kumaş boyama işleminin çok farklı türleri var ve anladığım kadarı ile çok eski zamanlardan beri uygulanıyor.

Eskiden bu işlem için bitkisel boyalar kullanılırken, 1800’lü yılların ortalarına doğru ilk sentetik boyaların bulunması daha sonra da kimyasal boya sanayinin hızla gelişmesi ile çok farklı bir yere taşınmış.

Bitkisel yani doğal boyalar; kına, safran, çivit, çay, soğan kabuğu, saman, ayva yaprağı, ceviz yaprağı, ıhlamur çiçeği, çam kabuğu gibi bitkilerden elde edilenlerdir.

Günümüzde artık yok olan bu sanatı öğrenmeyi çok isterdim. Şu anda Adrasan’ da yaşayan arkadaşım Anke bu konu ile uğraşıyor ve çok başarılı sonuçlar elde ediyor. Keşke yakın otursak da, Ondan öğrenme imkanım olsa.

1980 ‘ li yılların sonlarında ise, günümüzde kullanılan sentetik boyaların üretimine başlanmış.

Daha önceleri aktarlarda ve kırtasiyecilerde satılan Victoria marka kumaş boyaları ile bir çok şey boyadım.

Herhangi bir nedenle lekelenen veya renginden sıkıldığım, kıyafet ya da masa örtülerimi ilk önceleri ateşin üzerine kazan koyup kaynatarak, daha sonraları ise, işleri ilerletip çamaşır makinasında hep bu boyalar ile boyadım.

Son zamanlarda ise kardeşim sayesinde, “stencil ile kumaş boyama” ile tanıştım.

Stencil aslında tıpkı eskiden yazmacılık sanatında kullanıldığı gibi, bir kalıp. Birbirinden farklı desenlerin, boya yardımı ile değişik yüzeylere uygulanmasını sağlıyor.

En büyük avantajı ise, tekrar tekrar kullanılabilmesi.
Kız kardeşim Kozak’ a geldiğinde, birlikte farklı şeyler üretmeye çalışırız.
Son geldiğinde yanında, İstanbul’ dan getirdiği kumaş boyaları, stenciller, stencil yapıştırıcısı ve fırçalar vardı.
Malum, buralarda aradığım çoğu şeyi bulamıyorum.
İşe yastık yapmak için seçtiğimiz kumaşlar ile başladık.
Stencil uygulaması ilk bakışta kolay gibi gözükse de, aslında öyle değilmiş.
En önemli olan şey, stencil şablonu, yüzeye mümkün olduğu kadar sabitleyebilmek. Şablonu yapıştırırken yapılacak en ufak bir kayma bile, desenin mahvolmasına yol açabiliyor.
Yapışkanlı şablonlar da varmış ama, bizimkiler öyle değildi, kullanacağımız desenleri seçip sprey şeklinde stencil yapıştırıcısı kullandık.

Boyama için, ucu süngerli fırçalar kullandık.

Boyama işlemini tamamlayıp, deseni kumaştan kaldırırken de çok dikkatli olmak gerekiyor.

Farklı stencilleri bir araya getirerek de güzel desenler elde edebilirsiniz.

Sıra geldi, kumaşları yastık haline getirmeye.

Ne dersiniz oldukça hoş görünüyorlar değil mi?

THINGS TO LIFE baskılı yastık yapmayı da ihmal etmedim bu arada.

Salonda yerlerini aldılar bile.

 

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Gönül Gökalp

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başka Yazı Yok

Kayıt Ol

VEYA

Zaten üye misiniz? Giriş Yap

Giriş Yap

VEYA

Henüz üyeliğiniz yok mu? Kayıt Ol

close

Bültene Kayıt Ol

About Us

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry’s standard dummy text ever since the 1500s, when an unknown printer took a galley of type and scrambled it to make a type specimen book.

It has survived not only five centuries, but also the leap into electronic typesetting, remaining essentially unchanged.