KUŞADASI-ADAGÖL MESİRE YERİ

Kuşadası’ndayız.

Gelirken yolda çok ilginç bir araba gördük. Türk filmi afişleri ile donatılmıştı. Üzerindeki eski valizler de çok hoştu. Ne niyet ile bu şekilde dolaştığını ise anlayamadım.

             

Genellikle Kuşadası’nda kalmadan, yola devam ederiz. Sadece sevgili arkadaşımız Ayşegül’e uğrar ve birlikte kahve içme keyfini tadarız. Bu sefer de bu ritueli tekrarladık tabii ki.

                        

Niyetimiz İzmir’e doğru yola devam etmekti. Fakat plajlara inen yola sapıp, bu mevsimde oraların nasıl olduğunu görmek istedik.

Her taraf bomboş, ıssız ve sessiz. İşte bu sessizlik yüzünden bu aylarda seyahat etmeyi seviyoruz.

Tusan’ın önünden geçerken, yan tarafında “Adagöl Mesire ve Spor Alanı”nı gördük ve  geceyi burada geçirmek istedik.

Artık akşamları çok soğuk oluyor. Dışarı çıkmak yerine, içeride oturup film izliyoruz.

Sabah ise inadına güneş açtı.

                   

Tam Tusan Otel’in yan tarafına yapılmış, Adagöl Mesire Yeri.

 

      

Adından da anlaşılacağı gibi, bir gölün etrafında konuşlanıyor. İçinde tuvaletler, oturma ve piknik masaları, koşu parkuru, ateş yakmak için mangal yerleri, suyunun içilebildiği bir çeşme var.

      

Hazır hava güzelken biraz iş yaptık. Karavanın dolaplarını topladık. Mayoları ve yazlıkları kaldırdık. Yemek , temizlik yaptık.

Parktaki terk edilmiş dostlarımızla da ilgilenmeyi unutmadık tabii ki.

      

Adagöl’ü çok beğendik.

Eminim tekrar geleceğiz……………

 

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Gönül Gökalp

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Hızlı yorum için giriş yapın.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başka Yazı Yok

Kayıt Ol

VEYA

Zaten üye misiniz? Giriş Yap

Giriş Yap

VEYA

Henüz üyeliğiniz yok mu? Kayıt Ol

close

Bültene Kayıt Ol

About Us

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry’s standard dummy text ever since the 1500s, when an unknown printer took a galley of type and scrambled it to make a type specimen book.

It has survived not only five centuries, but also the leap into electronic typesetting, remaining essentially unchanged.