SEYAHAT İÇİN KARAVAN
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Uzun bir aradan sonra ilk kez yazmak için fırsat bulabiliyorum . Bütün bu süreçte iyi kötü bir yığın olay yaşandı.
Anlatmaya nereden başlayacağımı bilmiyorum doğrusu.
İsterseniz, Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz, bizim için farklı bir deneyim olan karavanla gezi notlarımız ile başlayalım yazmaya…………….
Yıllardır konuşuyoruz, daha küçük bir yaşamı becerebilir miyiz diye. Ne kadar küçülebiliriz? Ne kadar küçük bir alanda yaşayabiliriz?
İki sene önce bir çadır deneyimi yaşadık, geçen sene tekneyle dolaştık, sıra karavana geldi bu sene.
Şubat ayının sonlarında planlamaya , daha doğrusu düşünmeye başladık bu geziyi. Nereleri gezeriz, ne kadar süreye ihtiyacımız var, ne zaman yola çıkmalıyız gibi sorular artık hayatımızın günlük konuşmaları arasına girmişti.
Tam bu sırada evimizin satışı gündeme geldi. Mart ve Nisan ayları ev konusunda koşturmakla geçti.Arada kısa bir Ayvalık gezisi yapma fırsatı bulduk. Arkadaşlarımızın evinde kaldığımız bu seyahat sırasında karavan konusu tekrar gündeme geldi. Köpeğimizle birlikte daha özgür gezme imkanı, en iyi karavanda sağlanacak gibi gözüküyordu.
Ayvalık gezisi dönüşünde karavan kiralama şirketlerini aramaya başladık. Tam olarak nasıl olacağını görmek için minimum bir aya ihtiyacımız olduğuna karar verdik.
Sonunda hem fiyat, hem tarih olarak en uygun olan Sally Karavan’ da karar kıldık.
Nasıl, ne büyüklükte bir karavan seçeceğimize karar vermek için Adapazarı’na gittik.
İçinde köpekle birlikte, her türlü hava koşullarında kapalı kalma olasılığını da göz önünde bulundurarak 6 kişilik bir karavan seçtik.
5 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında kiralamak üzere 5.500.- ya anlaştık. 1000.- kaparo ödedik.( Bu ödenen parayı, kiradan düşmüyorlar. Seyahat dönüşü olası trafik cezalarına karşılık tutuyorlar.)
Karavanı da Adapazarı’nda teslim alıyorsunuz.
Hazırlık yapmak için önümüzde 3-4 günümüz var.
Aslında karavanla birlikte size mutfak malzemeleri, katlanır bir masa ve sandalyeler, çarşaf takımları gibi ihtiyacınız olan her şeyi veriyorlar.
Acaba özel eşyalarımızı arabamıza koyup Adapazarı’ na mı gitsek? Orada yerleşip, arabamızı oranın otoparkına bırakıp, Oradan mı yola çıksak?
Yoksa karavanı alıp önce İstanbul’ a mı getirsek?
Sonunda ikinci yöntemi uygulamaya karar veriyoruz.
5 Mayıs sabahı 1 ay boyunca bize yuva olacak kiralık karavanı almak için Adapazarı’ na gidiyoruz. Arabamızı Sally Karavan ın otoparkına anahtarları ile birlikte bırakıyoruz.
Gerekli evrakları imzalayıp, 5500.- ödüyoruz ( bu parayı da nakit alıyorlar). Başımız sıkıştığında arayacağımız acil durum telefonları ve karavan kullanım kılavuzu ile birlikte İstanbul’a dönmek üzere yola çıkıyoruz.
Bizim Bipper bir arabamız var. Bana hep diğer arabalara göre çok yüksek gelirdi. Ama 6,5 metrelik ve oldukça yüksek bir aracın içine binince ne olduğumu şaşırdım.
Geri geri gelmek, sollamak her şey çok zor gözüktü. Karavan kullanmak için B tipi ehliyet yeterli bu arada.
Neyse alışacağız herhalde.
Oldukça temkinli bir şekilde kullanarak 276 km. lik Adapazarı-İstanbul yolunu kazasız belasız atlatarak evimizin önüne ulaşmayı başarıyoruz.
Hemen evden elektrik bağlıyoruz. Artık kapımızın önünde ikinci bir evimiz var.
Öncelikle ( ben biraz titiz olduğumdan herhalde) onların karavanla birlikte kiraladığı tüm malzemeleri arabadan indirip koliledik. Sonra baştan aşağı bir temizlik işine giriştik. Her yer yeniden temizlendi. Perdeler çıkarılıp yıkandı. Koltukların yastıkları kaldırıldı.
Karavanda içinde çift kişilik yatağı ve dolapları olan bir yatak odası var. Kapısı kapandığında banyo da içeri de kalıyor. Alkoven bölümünde çift kişilik bir yatak daha var. Ayrıca oturma bölümünde masa aşağı inerek bir çift kişilik yatak daha oluşturmak mümkün.
Bizim için yatak odası yeterli. Tepedeki önü perdeli yatak bölümünü depo olarak kullanmaya karar veriyoruz. Yedek olan, lazım olacağını düşündüğümüz her şeyi oraya depoluyoruz.
Mutfağa kendi takımlarımızı yerleştiriyoruz. Oturma bölümüne yastıklarımız, yerlere kilimlerimiz, masa örtülerimiz falan da gelince çok şık oluyor.
Köpeğimizin yatağı da yerleşince her şey tamamlanıyor. Bu arada komşumuz Anke elinde biralar ile misafirliğe geliyor. Yan yana müstakil evlerde oturan bizler, kapının önüne park etmiş bir karavanda oturup, saatlerce sohbet ediyoruz.
Artık yola çıkmaya hazırız……………..