KOZALAKLAR TOPLANIYOR
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Uzun zamandır yazamadım, ama sizlerle paylaşacak çok hikaye birikti.
Şimdi biraz geriye gidelim, Nisan ayının başlarına dönelim ve kaldığımız yerden devam edelim.
Saat 14.00 feribotu ile İstanbul’ dan ayrıldık.
Kozak’ a gidiyoruz. Fıstık çamlarımız toplanacak.
Daha doğrusu kozalak toplamaya gidiyoruz.
Kozak’ a gelip, arazimize yerleştiğimizde vakit oldukça geçti. Bir şeyler atıştırıp hemen yattık.
Yarın sabah erkenden adamlar gelecek. Bu olayı ilk defa yaşayacağız, çok heyecanlıyız.
Çok özlemişiz buraları. Sabahları kuş sesleri ile uyanmayı, tertemiz havayı solumayı.
İşte geldiler bile.
Kozalaklar tamamen elle toplanıyormuş. Ağaçlara merdiven dayayıp, tırmanıyorlar. Sonra da ucu çatallı bir değnek ile tek tek ağaçtan aşağıya düşürüyorlar.
Sevgilim de denemek istiyor ve hemen düşüncesini uygulamaya koyuyor. Oldukça da başarılı.
Ağaçtan düşen kozalaklar her yeri kaplamaya başladı bile. Daha sonra çuvallara doldurulacak.
Ağaçtan düşerken çıkardıkları sesten boş mu yoksa dolumu olduğunu bakmadan anlıyorsunuz. İşte bunun gibi.
Bu da içinden çıkan kabuğun açılmış hali.
Toplarken eldiven giymek gerekiyor. Yoksa elleriniz yapış yapış oluyor.
Gün bitiyor. Adamlar yarın sabah tekrar gelmek üzere ayrılıyorlar.
Hava da soğudu. Artık ateş başında bir içkiyi hak ettik diye düşünüyoruz.
3 yorum
Elinize yapışan şey çamsakızı. Hani şu çoban armağanı olan 😀
Gerçekten hoş
Tek kelimeyle muhteşemsiniz afiyet olsun yarasın sağlıkla kalın inşaallah…