AKYAKA – DALAMAN – KIZILKAYA – KARACAAĞAÇ
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Dalamana gidiyoruz.
Ama Akyaka’ ya uğramadan olmaz tabii ki.
Sahil bomboş, daha kimse akın etmemiş. Ben yazlık mekanları böyle zamanlarda daha çok seviyorum. Yaz aylarında İstanbulda kalmayı tercih ediyorum.
Felsefem, ” okullar tatilken, sen asla tatile çıkma” olarak özetlenebilir.
Ayşe Ana’nın yerinde yediğimiz yemeğin ardından Dalamana ulaşıyoruz ve Therma Maris Otele yerleşiyoruz. Bu otelin yeri çok güzel ama çok bakımsız kalmış. Gecesine 100.- ödüyoruz. Yıllardır gezerken, oteller ile ilgili çok şey gördüm ama, bu görüntüye ilk kez rastlıyorum. Yastıkları köşelerinden dikine koymuşlar. Hangi akla hizmet acaba!
Sadece bu otel görüntülerinden oluşan bir albüm yapabilirim ya da sergi açabilirim.
Aslında çok iyi fikir, bunu ciddi ciddi düşünmeliyim.
Balkondan kükürtlü göl içindeki su kaplumbağalarını görebiliyoruz. Otelin sıcak su havuzları ve jakuzileri harika
Uğradığımız Paşa Emlak, ne aradığımızı dinledikten sonra bizi Kızılkaya- Karacaağaç köyüne yönlendiriyor.
Yolda tesadüfen köy azası olan biriyle karşılaşıyoruz. Bizi aradığımız yere götürüyor.
Burası 16 dönüm bir arazi. İçinde bir ev var. Arkada da 10 adet içinde tuvaletleri de olan oda. Sahibi yaşlı bir adammış. Anlatılanlara göre 20 yaşında bir karısı varmış. Adam ölünce kadın burayı satışa çıkartmış. 250.000.- isteniyor.
Sanırım başlangıçta niyetleri otel olarak işletmekmiş. Tamamlanamadan kalmış.
Yarım kalmış bir rüya daha…
Çok bakımsız olmasına rağmen film karesinden fırlamış gibi bir mekan.
Her şey çok harap durumda, evi yıkıp yeniden yapmak lazım. Ama en azından izinlere gerek yok, her şey yasal.
Hemen ileride görünen çiftliğe doğru yürüyoruz. Bize kahve ve karpuz ikram ediyorlar.
Evin hanımı ile sohbet ederken, bizim buralara yerleşme isteğimize karşılık, onun buradan kurtulmak için can attığını öğreniyorum. Gidip büyük şehirde yaşamak istiyor O da.
Ben konuşurken her zaman ki sorumu soruyorum.
“Buralar da yılan var mı?”
Gülerek sabah camı açmak için elini attığında, koluna dolandığını anlatıyor. Buralarda çok olurmuş!!!!
Hava şimdiden inanılmaz sıcak. İkramları için teşekkür edip, kalkıyoruz.
Kuzular harikaydı. Dağ yollarından dolanarak, ana yola ulaşmaya çalışıyoruz.
Kaya mezarları çok ilginç. Manzara olağanüstü. Ama korkarım ki kaybolduk.
İşin kötüsü telefonlar da çekmiyor…