KIZIL AVLU VE BERGAMA EVLERİ
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Çok yakın arkadaşlarımızla beraber Bergama’ dayız.
Bir lokantada oturup meşhur Bergama köftesi ve çığırtma yemek istiyoruz.
Çığırtma aslında bizim her zaman yaptığımız patlıcan – biber kızartmasının üzerine sos dökülmüş hali gibi. En büyük özelliğinin odun ateşinde yavaş yavaş pişmesi olduğunu öğreniyoruz.
Köftenin özelliği ise, asla sarımsak konmaması ve ekmek içi yerine un ile yoğurulması imiş.
Gerçekten lezzetli, keyifle mideye indiriyoruz.
Yemekten sonra Kızıl Avlu’ yu gezmek üzere yürümeye başlıyoruz.
Müze giriş ücreti kişi başı 5.-
Kızıl Avlu, diğer adı ıle Red Hall, Bergama’daki en önemli Hellenistik dönemi eserlerinden biri. Ege ve Akdeniz kıyılarının Mısır medeniyetinin etkisinde olduğu dönemlerde, Roma İmparatorluğu zamanında inşa edilmiş, Mısır tanrılarına adanmış bir tapınak.
Bu tapınak Hiristiyanlığın kabulünden sonra kiliseye çevrilmiş, günümüzde ise, iki ünlü kulesinden biri cami olarak kullanılmaktadır. Ne yazık ki kuleden sarkan hoparlör telleri, bu muhteşem kulede abzürt bir görüntü yaratmaktadır.
Örme taş işçiliğinin en özgün örneklerinden biri olan kubbesi, günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır.
Yapıda kullanılan tuğlalar, Bergama’ ya 40 km. mesafedeki bir ocaktan çıkarılmış ve elden ele taşınarak yerine ulaşmıştır.
Kızıl Avlu hakkındaki bilgilere, burada yapılan kazılardan çıkan tabletlerden ulaşılmış
Gerçekten de çok etkileyici bir yer. Restorasyon devam ediyor.
Kızıl Avlu’ dan sonra, eski Bergama Evlerinin olduğu sokaklara dalıyoruz. Yeni kurulan Bergama yerleşimi şehrin tamamen diğer tarafında.
Bergama’ da harika bir iş yapılmış. Eski şehir olduğu gibi korunurken, yeni yerleşim başka bir yerde gerçekleştirilmiş. Umarım bu durumu devam ettirirler.
Binalar, daracık sokakların her iki yanında, kesme ve moloz taştan iki katlı yapılar olarak yerleşmiş. Günümüze kadar yalnızca 22 binanın restorasyonu gerçekleştirilebilmiş.
Merak edenler için, Bergama Kültür Sanat Vakfı’nın sitesinde bu evler ile ilgili geniş bilgi yer almaktadır.
Bergama’ da gördüğüm en ilginç şeylerden biri de bu akaryakıt istasyonu oldu.
Evlerin arasında, dükkanların sırasında, 2 pompalı bir istasyon burası. Küçücük bir işletme, yan tarafta da kahve var.
Bugünlük bu kadar, akropole çıkacak veya diğer yerleri gezecek zamanımız kalmadı. Allah’tan daha buralardayız.