TAŞUCU – AKÇAKIL KAMPİNG
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Sabah 06:30 da uyanıyoruz. 8:20 de yola çıkıyoruz. Nedense bu seyahat başladığından beri çok erken uyanıyoruz.
Güneye inmeye devam.
Göksu nehrinin tepesinde mola veriyoruz.
Gözleme de sahanda yumurta da çok lezzetli. Yemeğe 15 ₺ ödüyoruz. Yemekten sonra, aşağıya inip nehrin kenarında kalabilir miyiz diye araştırmaya karar veriyoruz.
Bir noktada yol bitiyor.
6,5 metrelik araçla geri çıkabilmek için onlarca manevra yapmak zorunda kalıyoruz. Neyse tekrar yoldayız.
Silifke’ ye geldik. Taşucu’na doğru devam ediyoruz. Taşucu’nda pazar kurulmuş. Pazara uğruyoruz.
Taşucu Akçakıl Kamping’ deyiz. Burası pahalı bir yer. Gecesine 50₺ ödeyeceğiz. Ayrıca elektrik içinde kw/saatine 0,50 ₺ alıyorlar. İnsanlar bütün gün klimalarını açık bıraktıklarından dolayı, çareyi para almakta bulmuşlar.
Tam denizin kenarına yerleşiyoruz. Çamaşırhane ya da mutfak yok. Bu paraya duş, tuvalet ve kalacak yer veriyorlar.
Hemen mayolarımızı giyiyoruz. İçki ve meyvelerimizi alıp şezlonglara uzanıyoruz.Yılın ilk denizi olacak…………..
Su pırıl pırıl. Akşam için kızartma + patates + salata hazırlıyoruz. Muhteşem bir gece………….
Sabah sevgilim dalışa gitti. Gün doğarken uyandım. Bulaşıkları yıkayıp denize girdim.
Birazdan levrek, baraküda ve çipuralarla geldi. Kampingdeki horozlar ve tavuklar Bishop’un mamasına dadandılar. Balıklar temizlendi bu arada.
Kahvaltıdan sonra şehre indik. Buradan Kıbrıs’a geçebilir miyiz diye bakıyoruz. Eğer gece gidip, ertesi gün dönebilirsek gitmek istiyoruz. Böylece Bishop ve karavanı kampingde bırakabiliriz. Ama gemi saatleri uymuyor.
Bir eczanede gördüğüm bu kaktüslere bayılıyorum.
Kampingden Taşucu, taksi ile gidiş dönüş 30 ₺ tutuyor.
Alışveriş yapıyoruz, güzel bir kitapçı buluyoruz.
Akşam simit + pide + peynir + kavun yiyoruz ve erken yatıyoruz.
Gece ayın doğuşunu seyretmek için uyanıyoruz. Kahve ve liköre dalgaların sesi eşlik ediyor.
Yaşamak güzel şey………….