ALBATROS SAHİL
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Çok sıkıldım evde. Karavana atlayıp bir yerlere kaçmamız gerekiyor. (Burada atlamak kelimesi ile ironi yapıyorum, kırık bir ayakla, ben ancak sevgilimin yardımı ile karavana ulaşabiliyorum.)
Deniz kıyısı bir yerlere gitmek istiyoruz bir kaç günlüğüne, ama İstanbul’ dan da çok uzaklaşmak istemiyoruz.
Zaten ben alçılı ayakla denize de giremiyorum.
Büyük çekmece sahilinde kalmaya karar verdik. Çok uzun zamandır buralara gelmemiştik.
Çekmece’ nin Albatros denilen sahil kısmında, yeşilliğin-parkın- hemen dibinde, karavanımız için harika bir yer bulduk. Köpeğimizin rahatlıkla oynayacağı, benim de şezlonga uzanıp kitap okuyabileceğim bir yer.
Upuzun bir sahil şeridi var önümüzde, bu sahilde de dolaşan bir gezi treni mevcut. Her taraf, her keseye uygun cafeler ile dolu.
En önemlisi de burada yaşayan insanlar. İnanılmaz kibar ve uygarlar. Orada kaldığımız 4 gün içinde kendimi yurt dışında bir sahil kasabasında gibi hissettim. Etraftan geçenlerden, denize girenlerden, sahilde yürüyüş yapanlardan duyduğumuz “günaydın” “geçmiş olsun” “bir şeye ihtiyacınız var mı?” “elektrik ihtiyacınız oluyor mu?” “sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı” gibi insanca konuşmalar ile, bir yerlerde sıkça karşılaşmayalı çok uzun zaman olmuştu.
Nicedir bu kadar keyif aldığım bir yerde bulunmamıştım. Denize girerek-ben değil, sevgilim- bu arada hava poyraz olduğundan deniz tertemiz, kitap okuyarak, sahilde yürüyüş yaparak- ben tekerlekli sandalyede- , cafelerde oturarak inanılmaz keyifli günler geçirdik burada. Hatta bir gün dostlarımızı bile ağırladık.
Yani kelimenin tam anlamı ile muhteşem bir sahil burası. Güzel olduğu kadar temiz de. Şaşılacak şey ama, çöpler düzenli toplanıyor, her yer pırıl pırıl, kimse elindekini yerlere atmıyor. Çok sıcaklarda kalabalık olur mu bilmiyorum ama, şu anda harika.
Fazla methetmek de istemiyorum aslında, bir daha geldiğimizde bozulmuş olduğunu görmekten çok korkuyorum.
3 yorum
Acil şifa dilekerimle daha da keyifli günler diliyorum…
çok teşekkürler
çok keyifliymiş