Bir Turistin Gözünden Taksim Gezi Parkı
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Günlerdir doğru dürüst uyumuyorum. Toplam 4 günde 7 saat uyku ancak uyumuşumdur.
Ülkemizde gelişen olayları takip etmek, anlamak, içinde olmak, şahit olmak, ucundan tutmak, dinlemek, seyretmek, tartışmak ve okumak……….
Bugün ise farklı bir gözlük takmak istedim.
İstanbul’ a gezmek için gelmiş, ama geldiğinin ertesinde, turist olduğu şehirde bir takım olayların yaşandığına şahit olan ,bir yabancının gözünden anlatmak istedim Gezi Parkı’ nı.
İşte gördüklerim, işte fotoğraflar, işte hikaye…………
ISTANBUL/ TAKSİM 4 HAZİRAN 2013
2-3 gündür İstanbul’ dayım. Tüm uyarılara rağmen otelden çıkıp, Taksim Gezi Parkı’ na gitmek istiyorum. İnternetten takip ettiğim kadarıyla önlemler de aldım.
-Uzun kollu birşeyler giydim
-Gaz maskesi aldım
-Eczaneden öksürük şurubu ve su karışımı yaptırdım.
-Yanıma pasaport ve çok az para aldım.
Bugün Metrolar çalışıyormuş. Metro ile gideceğim.
Bakalım neler olacak?
Metro belli ki aynı yere giden insanlarla dolu. Bir grup giderken bir grup geri dönüyor. Ben gidenler grubundanım. Yanyana geçerken nöbet değişimi gibi gruplar birbirlerini alkışlıyor. Çoğunun ellerinde ise Türk bayrakları var.
Nihayet Gezi Parkı’ndayım. İçerisi çok kalabalık. Beklediğimin aksine çok şık insanlar görüyorum etrafta..
Yürüyorlar, konuşuyorlar, fotoğraf çekiyorlar, alkışlıyorlar.
İşte,ilk karşılaştığım uyarılardan biri. Çöpleri poşete koyun. Gerçekten de park tertemiz.
Ellerine eldiven geçirmiş çöp toplayan kadınlar görüyorum.
Karşıda böyle bir set var.
Herkes yanlarında getirdiği yiyecek, içecek vs. torbalarını bu sete boşaltıyor. İhtiyacı olanlar gelip istediğini alabiliyor.
Alanlardan daha çok, oraya bırakan olması çok ilginç.
Ekmek dağıtıyorlar. Torbalar dolusu var. İçecek standı da ilerde.
Mide ilaçlarının bulunduğu stantlar bile var. İnsanlar torbalar dolusu taşıyor hala.
Dağıtılan börekler de sıcacık. Ben börek yerine simit almayı tercih ediyorum.Çıtır çıtır…..
Tam herşey karnaval gibi derken, çok güzel bir müzik duyarak o tarafa yöneldim.
Brezilya’ da bir karnavalda mıyım diye kendime sordum.
Rengarenk kostümlü insanların dans ederek katıldığı bir geçit töreni izledim.
V afişleri!!!!!! Afişlerden sonra satılan Vendetta maskelerine de rastladım
AKM’nin üzerine çıkmış bu insanların oluşturduğu görüntü bana” Melekler Şehri “filminden bir kare gibi geldi.
Bulunduğum yerden, Parkın karşısındaki The Marmara Otelinin spor salonu gözüküyor. İnsanlar kardio çalışması yaparken, parktaki aktivistleri seyrediyorlar.
İşte seyyar kütüphane. İnsanlar her yerde kitap okuyor. Kitabı bitiren buraya bırakıyor. Sağlık ekiplerini arıyorsanız, levhalar yol gösteriyor.
Artık parktan ayrılıp otele dönme vakti geldi.
Bir turist olarak Türkiye’ ye hayran kaldım.
Bir direniş olduğu söyleniyor. Yeşile karşı, doğaya karşı duyarlı insanlar tarafından başlatılan.
Bu bir direniş ise eğer, Ben bu kadar uygar, bu kadar medeni başka direniş görmedim. Eminim bu ülkenin vatandaşları kendileri ile gurur duyuyorlardır.
Umarım tüm dünya bir ders çıkarır bu görüntülerden.
Not: Önlem olarak yanımda getirdiğim hiçbir şeye ihtiyacım olmadı.