ÇANDIR-KÖYCEĞİZ DAĞ YOLUNDA TEHLİKELİ SAATLER

[vc_row][vc_column][vc_column_text]Çandır’dan çıkıp Akyaka’ya gitmek istiyoruz.

Ya geldiğimiz yoldan geri döneceğiz, yani feribot ile Dalyan’a geçip oradan ana yola çıkacağız, ya da dağ yolu üzerinden Köyceğiz sapağı, Hamitler köyü ve Döğüşbelen köyü üzerinden geçip, Akyaka’ya giden ana yola çıkacağız.

Biz ne yaptık dersiniz?

Tabii ki dağ yolundan gitmeyi tercih ettik.

Ne yazık ki bunun hiç de akıllıca bir tercih olmadığı, şiddetli bir yağmurun başlaması ile kısa sürede ortaya çıktı.

      

Yağmur o kadar şiddetli yağıyordu ki, her yeri sular basmaya başladı.

    

Bir süre sonra durum daha da tehlikeli bir hal almaya başladı.

Dağlardan kuvvetli yağış nedeni ile kopan kayalar yola yuvarlanmaya başladı. Allahtan yolun sağından gidiyoruz, yani tam dağın dibinden gitmekten daha hallice durumdayız. Karavanın üzerine düşebilecek bir kayadan kurtulacak durumda değiliz.

                       

Çok az da olsa, karşılıklı geldiğimiz araçlar ile, birbirimizi bundan sonra geçeceğimiz yol hakkında uyarıyoruz.

 

 

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][gem_youtube video_id=”oPHczGbNBdk”][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]Çandır’dan ana yola ulaşmak için geçilmesi gereken tam 43 kilometre var.

Bildiğim tüm duaları, bu yolu katederken tekrar tekrar okudum. -Daha çok dua öğrenmem gerekirmiş-

Nasıl olduysa, Allah bizi korudu da, başımıza bir şey gelmeden bu yolu geçebildik.

Ana yola çıkınca, topladıkları dağ mantarlarını satan köylüler ile karşılaştık.

    

Bu kadar heyecan ve maceranın üzerine, bu akşam güzel bir mantar yemeğinin yanına eşlik edecek şarap, bizi ancak kendimize getirir  diye düşünüyorum………[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]