SURVİVOR VE ÖFKE KONTROLÜ
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Ben iyi bir Survivor izleyicisiyim. Evde, karavanda, hatta daha karavan sahibi değilken araba ile yaptığımız seyahatlerde, köy kahvelerinde bile kaçırmadan Survivor izledim.
Herkesin basit bir eğence olarak gördüğü programa, ben biraz daha sosyal açıdan bakıyorum.
Survivor’da oluşturulan gruplar, toplumun değişik sosyal sınıflarından seçilerek bir araya getirilmiş ve sonra aynı mekanda, çok az dış etkiye açık bir şekilde yaşamaya bırakılmış denekler gibiler. Hatta oyun kuralı olarak yarı aç-yarı tok yaşamaya mahkum şekilde.
Fokuslanmış küçük bir Türkiye modeli adeta.
Kazanılan ödüllerin dışında, tamamen görünüşte eşit şartlarda olan yarışmacılar- performansları dışında- bir süre sonra birbirlerinden ayrılmaya başlıyorlar.
Bunu belirleyen ise, olumlu veya olumsuz duygularını kontrol edebilme yeteneği.
Kıskançlık, hırs, olduğundan farklı görünme çabası ve benim en tehlikeli duygu olarak gördüğüm öfke.
Kişi önceden ne kadar bu oyun için hazırlanıp gelmiş olsa da, bir süre sonra, satır aralarında da olsa gerçekler su yüzüne çıkmaya başlıyor.
Bu aşamada ise, duygularını en iyi kontrol eden, kendini en iyi ifade eden yarışmacı, yarışta bir adım öne geçiyor.
Duyguların içinde en tehlikelisi olan öfke ve öfke kontrolü eksikliği ise, aynı hayatta olduğu gibi, burada da çok büyük handikap.
Ne yazık ki insanlar, kendilerini kelimeler ile doğru ifade etmek yerine, kaba kuvvete baş vuruyorlar.
Trafikte oluşan terör, siyasette yaşanan kutuplaşmalar, aile içi şiddetler, sosyal medyada karşılaştığımız öfke dolu saldırılar, hepsi bir aczin ifadesi, öfke kontrolünün eksikliğinin işareti.
Sanki en çok bağıran, en haklı gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Neden duygularımızı doğru dürüst ifade edemiyoruz? Neden karşı tarafa saldırıyoruz? Neden bu kadar öfkeliyiz?
Duygularımızı ifade etmek için kelime bilgimiz mi yoksa eğitimimiz mi yetersiz kalıyor?
Sosyal medyada ki saldırılara bakıyorum. Hangi konuda olursa olsun, insanlar medeni bir şekilde tartışmak, konu hakkındaki düşüncelerini belirtmek yerine, sanki karşısında can düşmanı varmış gibi en aşağılık sözleri sıralıyorlar.
Aynı yarışmacı fan kulüpleri gibi insanlar kutuplaşıyor.
Oysa öfke kontrolü tedavi edilebilen bir şey.
Yurt dışında, yasalar öfke kontrolünü tedavi edilmesi gereken bir olgu olarak görülüyor. Öfkenin yönetilmesi, önlenmesi veya kontrolü için çeşitli psiko-terapik yöntemler uygulanıyor.
Hatırlarsanız, ”Anger Management” filminde uçak içinde geçen- bize göre basit- bir tartışma sonucu mahkeme Adam Sandler’ i öfke kontrolü terapisine zorlamıştı.
Ben işte Survivor’ ı bu gözle izliyorum.
Duygularını iyi kontrol edebilen, her ne olursa olsun olaylar karşısında sakin kalabilen, kendini ifade ederken sadece kelimelerine güvenen, özgüven sahibi yarışmacılar benim favorim.
Medeni insanlar için “Kalem kılıçtan her zaman üstündür”.