SIĞLA AĞACI
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Facebook ta dolaşırken karşıma şöyle bir reklam sloganı çıktı.
” Bu kremi kullanmadan, estetik ameliyat olmayı düşünmeyin”
Bu kadar iddialı oldukları kremin özü ise sığla yağı idi.
Sığla yağını okuduğumda ise aklıma Köyceğiz Çandır köyü geldi. Sanırım 2 yıl önce Alagöl- Magic Lake ( sihirli göl) denilen bu yerde karavanla kalmış, çevreyi dolaşırken Mehmet Varol Kültür evine uğramış ve Sığla ağacı ile burada karşılaşmıştım.
***Merak edenler aşağıdaki linkten bu yazıyı okuyabilir.
Mehmet Bey ve karısı Hatice Hanımdan, 300 yıl yaşayan ve endemik bir bitki olan Sığla ağacının öyküsünü dinlemiş , bu ağaçtan özel bir teknik ile elde edilen yağın ne kadar değerli olduğunu anlamıştım.
Eski Mısır’ da insanların mumyalanması için kullanılan sığla yağı ( reçine gibi olması ve cilde yapıştığında çok zor çıkması yüzünden), günümüzde ağrı, enfeksiyon tedavisi, hormon düzenleyici, kanama durdurma, sindirim problemleri, ekzama, reflü gibi sorunlarını gidermede kullanılan mucizevi bir yağ.
Buzul çağından günümüze kadar gelmeyi başarmış bir ağaç olan sığla ağacının boyu 40 metrelere kadar ulaşıyormuş.
Yıllarca ticaret malı olarak kullanılan sığla yağının cüzzam hastalarının tedavisinde de kullanıldığını Evliya Çelebi’ nin seyahat notlarında da görüyoruz.
Bu arada, Türkiye’de yaklaşık olarak 1348 hektarlık alanı kaplayan sığla ağacının en yaygın şekilde bulunduğu , Burdur’ daki Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanı ( 885 dekar) sadece bilimsel araştırma için gelenlere açık.
Çok zahmetli bir teknik ile elde edilen sığla yağından üretilen kremlerin, internette çeşitli ticaret sitelerinde, 40-90 lira arası fiyatlar ile satılanlarının gerçek olabileceğini düşünemiyorum.
Bence satılan Sığla yağı kremlerinin kaliteleri, aynı sarı kantaron veya argan yağları gibi.
Gerçeği olduğundan emin olmadan almayın derim…..