OSHO

Osho adını ilk kez meditasyon yapan arkadaşlarımdan duymuştum.

Ne olduğunu da çok araştırmadım doğrusu. Gelinim de meditasyon yapmasına ve bu davranışının hayatına başka bir derinlik getirmesine ilişkin söylemler, ne yazık ki bana çok uzak şeyler.

Geçenlerde YouTube da dolaşırken, Cüneyt Özdemir’ in “wild wild country “diye bir belgeselden söz ettiğini duydum.

Hatta şu aralar netflix bu belgeseli yayımlıyormuş.

Araştırdıkça ve okudukça gördüm ki Osho hiç kitap yazmamış. Hatta otobiyografisini de yazmamış. Kendisinden sonra , 35 yıl boyunca  öğrencilerine ve dünyanın her yerinden kendisini dinlemeye gelen insanlara yaptığı konuşmalar kayda alınmış.

Benim bütün bu hikayeden anladığım Osho felsefesinin özünü kısaca şunlar oluşturuyor:

-Kendini olduğun gibi kabul et.

-İçine dön.

-Her şey değişir.

-Şu anda yaşa. 

-Topluma teslim olma.

-Egonu erit.

-Hayat küçük şeylerden oluşur. 

-Hayatın hedefi özgürlüktür. 

-Sadece düşünce vardır.

-Doğal olarak yaşa.

-Herkes kendi yolunu aramalıdır.

Açıkçası bütün bu sözler bana çok farklı gelmiyor. Sanki zaman içindeki tüm mistik öğretilerden, hatta kutsal kitaplardan toplanmış sözler gibi.

Anladığım kadarı ile  uzun zamandır dünya bir kişisel gelişim çılgınlığına kapılmış durumda. Herkes sözde kendini geliştirmek için kurslar, teknikler peşinde koşmakla meşgul.

Parası olanlar ise yurt dışındaki yerlere gidiyorlar.

Seçim size kalmış, dedim ya bana göre değil.

Ama söz veriyorum, Kozak’ ta doğanın içinde , meditasyon için gelenlere bir yer yapacağım.

E-bültene Abone Ol Merak etmeyin. Spam yapmayacağız.

Yazar

Gönül Gökalp

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Hızlı yorum için giriş yapın.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başka Yazı Yok

Kayıt Ol

VEYA

Zaten üye misiniz? Giriş Yap

Giriş Yap

VEYA

Henüz üyeliğiniz yok mu? Kayıt Ol

close

Bültene Kayıt Ol

About Us

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry’s standard dummy text ever since the 1500s, when an unknown printer took a galley of type and scrambled it to make a type specimen book.

It has survived not only five centuries, but also the leap into electronic typesetting, remaining essentially unchanged.