TÜYLÜ MÜ, TÜYSÜZ MÜ?
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Biliyorsunuz 3 aydır ve tam da evlendiğimiz geceden beri kırık ayağım ile uğraşıyorum. 52 gün alçıda kaldıktan sonra oluşan kırık alerjisi, varis çorabı aşaması, inmeyen şişlik , çekilen doppler ve şimdi de fizik tedavi aşaması.
Tüm bu süreç, bizim gibi eve tıkılı kalmaya dayanamayan bir çifti iyice germiş durumda.
Şu fizik tedavi işi, üzerine tuz biber ekti. Bu en az 1 ay daha bir yere kıpır dayamamak demek. 2 günlük bir fizik tedavi uygulamasından sonra, doktorumuz ile de konuşup, duruma şöyle bir çözüm bulduk.
Yapılacak tüm egzersizleri, sıcak-soğuk şok banyoları, masajlar-yağlar, yapılacak iğneler, hepsinin görüntüsünü kaydettik ve bunları kendimiz de uygulayabiliriz dedik.
Demek ki karavana binip yola çıkabiliriz.
Tek sorun köpeğimizin tüyleri. Benim tedavim sürerken, sürekli dökülen tüyler için, her gün temizlik yapmaya vaktimiz kalmayacak.
Normal zamanlarda Bishop kuaförde tıraş oluyor. Bu da bize 150.- ya mal oluyor. Ama randevu almak, sıra beklemek, araba parkı gibi sorunlar var.
(Bu arada hayvanların tüylerinin kesilip, kesilmemesi konusunda farklı görüşler var. Bazıları hiç tıraş olmamalarını savunuyor. Açıkçası ben bu görüşe katılmıyorum.)
“Neden ben yapmıyorum ki “diye parlak bir fikir attı ortaya sevgilim.
Ben, daha “yaparsın, yapamazsın, kuyruğu, parmak araları, yüzü nasıl kesilecek” gibi soruları arka arkaya sıralamaya yeni başlamışken, evden çıktı gitti.
2 saat sonra elinde, bu iş için bir alet ile çıkageldi. Eminönü’ n den 180.- ya almış.
Ne yalan söyleyeyim, köpeğin bir yerini kesecek diye çok korktum. Ama becerikli sevgilim bu işin de altından mükemmel şekilde kalkmış görünüyor.
Hayvanın hiç bir yeri zarar görmediği gibi, yıkanıp kurutulurken keyfi de son derece yerindeydi. Parmak araları, yüzü çok güzel temizlenmiş, kulakları ve kuyruğunda kalan tüyler de ona çok yakışmış durumda idi.
Bu alet aslında insan saçı için, sevgilim bu işte biraz daha usta olsun, ben de sıraya girmeyi düşünüyorum.
Sizce hangi hali daha tatlı?
Tüylü mü, yoksa tüysüz mü?