HAYAL KURMA, YAP

“Yaratma sürecinin başındayken, kendinizi asla ama asla sınırlamayınız. John Stewart”

Biliyorsunuz iki yıldır Kozak yaylasında yaşıyoruz.

Daha önce, gezip görmek dışında, köy ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, kentli bireyler olarak köy yaşamına uyum sağlamaya çalışıyoruz.

Biz  orman içinde 550 metre yükseklikteki bu yaylaya taşınırken, sağlıklı bir yaşam ve dingin bir kafaya sahip olmak ilk önceliğimizdi. Nitekim evimize yerleştikten yaklaşık 6 ay sonra ekip biçmeye başladık. Belki cahillikten, belki de kendi sebzelerimizi yiyecek olma düşüncesinin mutluluğundan, tüketeceğimizden çok daha fazla  ürettik.

Terra Nova çiftliğinde, bir dönümden büyük bir alana diktiğimiz her çeşit sebzenin, aynı anda ürün vermeye başlayacağını düşünemedik.

Bu durum bizi zorunlu olarak başka yollara yöneltti.

Ürettiklerimizi uzun süreli saklama olanağı olan konserve yapımını öğrenmeye.

Salça, çeşitli domates sosları, közlenmiş kapya biberler, közlenmiş patlıcanlar, çeşitli reçeller, turşular,

Konserve yapımını kurutulmuş sebze üretimi aşaması izledi. Domatesinden nanesine, soğandan sarımsağa kadar,

Sonunda hazır yemek üretimine kadar vardı iş. Kavanozda bamya, kabak, soslu kızartma, imambayıldı v.s.

Sirkeler ve pestiller de üretime dahil oldu.

Bu çılgın üretim çalışmalarımızı dostlarımız ile paylaştık. Bir yıl içinde ürettiklerimizi satmaya başlamıştık bile. Arkasından atalık buğday ekip, taş değirmende un yaptık. Yılbaşı hediyesi olarak, arkadaşlarımız dostlarına gönderdi.

Son olarak da tamamen doğal büyükbaş besicilik yapmayı denedik.

Etimizi Ayvalık’ ta yaşayan dostlarımız ile paylaştık. Tadanlardan aldığımız geri dönüşümler harika idi.

Herkes etin devamını soruyordu.

İkinci kesim ne zaman  olacak?

Lütfen bizi de dağıtım listenize ekleyin?

Çok lezzetli bir etti yediğimiz….

 

İşte tüm bu anlattıklarım, bizi bugün durduğumuz  yere getirdi.

Ürettiklerimizi paylaşacağımız, daha çok dost ile buluşacağımız, dostumuzun dostuna ulaşabileceğimiz bir  mekan, bir SHOWROOM açma fikrine…